5 Ekim 2007 Cuma

ANNE ve BEBEĞİ

Bir varmış bir yokmuş uzaklarda yaşayan bir anne varmış. En büyük arzusu bu annenin dünyada eşi benzeri görülmemiş bir anne olmakmış. Öyle bir anne ki bebeği için her fedakarlığı yapan; yemeyip yediren, giymeyip giydiren. Uyumadan, bir an bile durmadan bebeğinin ihtiyaçlarını karşılamaya çalışan bir anne. " Anne, geler misin?" seslenişini duyduğu zaman, sıcak yatağını bırakıp buz gibi gece karanlığında bebeğinin yanına koşan bir anne. Anneninde ihtiyaçları varmış tabi.. Ağrıyan sırtının ovulması, sızlayan ayaklarının dinlendirilmesi, biraz uyku, biraz kendi kendiyle kalabilmek ve de..... O küçücük kolların kendisine sarılması, yanağa kondurulan kocaman bir öpücük uzaklardaki annenin yorgunluğunu giderebilmesinin en büyük ilacıymış.

Uzaklardaki anne ne olduğunu anlayamadan bebeğinin ihtiyaçları azalmaya başlamış. Daha az çağırır olmuş anneyi. İlk önce okul girmiş hayatlarına ikisinin. Annenin bilemediği bir ortammış burası. "Kabullenmelimiyim küçük bebeğimin büyüdüğünü?" diye düşünmüş anne. Daha erken olduğuna karar vermiş kısa bir tereddütten sonra. "Onun hala bana ihtiyacı var"demiş anne. Bu şekilde ilerlemiş günler, haftalar, aylar, yıllar. Anne erken demiş, küçük bebek biraz daha büyümüş, büyümüş.......

Günlerden birgün "Anne bak bu senin torunun, Melek" demiş küçük bebek ve şaşırmış uzaklardaki anne. "Daha benim kendim için yapacaklarım vardı" derken bir damla yaş süzülmüş gözlerinden...

1 yorum:

pecete dedi ki...

Umarım sonu hep güzel biten masallar olur...